Okulun edebiyat öğretmeni Menekşe Akyüz tarafından hazırlanan programda öğrenciler şiirler okudu. Okul öğretmeni Uğur Kantekin günün anlam ve önemini belirten konuşma yaptı.

Daha sonra okuldan emekli olan Nevin Özsaydı hocamız kısa bir konuşma yaparak öğrencilere başarılar diledi. Programa katılan okulunuzun eski müdür yardımcısı rahmetli Kaya Kaplan eşi de programa eşi adına katıldı N.evin hanım'a ve Hüsne Kaplan hanım'a okul tarafından bir buket çiçek verildi. 

Okul aile birliğinin hazırlamış olduğu pasta ikramı ve çay ikramı yapıldı.

Okul öğretmeni Uğur Kantekin yaptığı konuşmada: Dünyaya bir kere daha gelseydim yine öğretmen olurdum. Öğretmenden başka insan yetiştiren başka meslek var mı? Bu ülkenin bütün yetişmiş insanları, bürokratları, doktorları, hakimleri, yöneticileri vesselam okuma yazma bilen her birey bir öğretmenin elinde yetişmiştir. 

Bir ülkenin geleceğini inşa eden, bireylerin hayatında silinmez izler bırakan, bilgiye ve sevgiye rehberlik eden öğretmenlerimiz, bugünün gerçek mimarlarıdır. Öğretmenler, yalnızca ders veren değil; düşünen, sorgulayan, hayal kuran bireyler yetiştiren toplumun önderleridir.

Her bir öğretmen, yaktığı bir mum gibi çevresini aydınlatır, karanlığa ışık olur. Onların sabrı, sevgisi ve azmi, bir çocuğun hayatını değiştirebilir, hatta dünyayı güzelleştirebilir. Bu yüzden öğretmenlerimiz, yalnızca bugün değil, her gün hatırlanmalı ve değer görmelidir diyerek tüm öğretmenlerin gününü kutladı.

Daha sonra kürsüye gelen ve bir hayat öğretmeni olarak çocuklara seslenen Hikmet Öztürk konuşmasına hayat hikayesini anlatarak başladı. Doğuştan engelli olduğunu ve bu durumundan rahatsız olmadığını ifade ederek 4 üniversite bitirdim 3 yabancı biliyorum İsdemir'de çalıştım ve radyo programlarına katıldım. Okumak çok güzel bir duygu engelli olmama rağmen ben bunları yapabilirsem sizi çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Hayata tutunmayı öğrenin, derslerinize iyi çalışın. Memleketin sizin gibi çalışkan insanlara ihtiyacı var.

Babamın memuriyeti dolayısıyla bulunduğumuz bir ilde bahçede kiraz ağacı vardı ve çocuklar tırmanıp onlardan yiyordu. Benim de çok canım çekti ve anneme dedim ki; Anne omuzuna beni al, ben de yukarıdan kiraz yemek istiyorum dedim. Annem tırmanabiliyorsan tırman, tırmanamıyorsan bir şey yiyemezsin dedi. Bu bana çok şey öğretti. Demek ki başarı merdivenin ilk basamağından son basamağına kadar çıkmakla oluyormuş. Başarı azimle, cesaretle ve yürümekle oluyormuş. Ondan sonra hayata tutundum, kimseden yardım beklemeden okumaya çalıştım. Lise bitirme sınavları için gittim ama biraz geç kaldım. Normalde sınavları alt katta yapıyorlardı ama üst kata almışlar. Sınav başlamak üzereyken bir topuk sesi duydum. Ben de bir yardım bekliyordum ve o kadar çaresiz bir duruma düştüm ki tekerlekli sandalyeyle de yukarı çıkamıyorum. Derse de çok çalışmıştım. Bu arada bir topuk sesi duydum. Topuk sesinden bir bayan öğretmen olduğunu anladım. Öğretmen yaklaştı ama beni görmedi. Ben öğretmenim diye bağırdım. Hızlı adımlarla yanıma geldi baktı ki benim. Hikmet ne oldu? Dedi. Hocam sınava geldim ama yetişemedim dedim. Hemen sınıfa geçti sınavı durdurdu. Birkaç arkadaşımı çağırıp tekerlekli sandalyeyle yukarı çıkardı ve sınava girme şansını elde ettim. Şunu söylemek istiyorum. Ben orada çok umut ettim ve umudun gerçekleşti. Sevgili gençler hiçbir şeyden umudunuzu kesmeyin. Umut insanın en büyük hazinesidir. Lütfen bunu kaybetmeyin. Umut çok güzel bir şey. 7-8 yıl önce yine bu okulda bir program vardı ve yine buraya gelmiştim. Sizleri görmekten çok mutluyum. Bizleri sizlerle buluşturan okul idaresine ve Uğur Kantekin hocama çok teşekkür ederim dedi. Hikmet beye uğur Kantekin bir buket çiçek verdi.